DOSTLUK ÜZERİNE – CİCERO

by Hasan Furkan Efeoğlu

Cicero, diyaloglar halinde ilerleyen Dostluk adlı eserinde söz konusu kavramı inceliyor. Cicero’ya göre dostluk iyi insanlar arasında olur. İyi insanlar, doğruluk, dürüstlük, hakseverlik, cömertlik gibi erdemlere sahip kişilerdir. Tabii burada erdem sözcüğüyle de birlikte Aristotelesçe ideal bir dostluk anlayışı ortaya çıkmamalı. Cicero bilgelerin değil, birlikte zaman geçiren ve erdemlere sahip herhangi kişilerin arasındaki ilişkiden bahseder. Tabii yine de şunu atlamamak gerek, genel anlamıyla erdem kavramı önemlidir ve erdemleri bozulanların dostluğu da bozulacaktır.

Dostluk insanlara biraradalıktan gelen bir gücü verir. Kişiler kara günlerinde kendileri kadar üzülecek birinin olduğunu bildiklerinde onlardan güç alırlar. Gelecek ve bugün için bir ışıktır dostlar, insanda yaşama karşı memnun bir bekleyiş doğurur. Ne ki dostluk bir beklenti nedeniyle doğmaz. Anlaşılması gereken bir tür gereksinimlerin ortaklığı için birliktelik yaratmak değildir –dostluklar sayesinde elbette ki bazı çıkarlar elde edilir-. Böyle olsaydı dostluk soylu şanına sahip olamazdı. Dostluk soyludur, onda ruhların sevgiyle bağlanması ve çıkarlardan arınmışlığı birleşmiştir.

Dostluk dediğimiz ilişkinin içinde dürüstlük gibi yüce bir erdem kaçınılmazdır. Öyle ki Cicero’nun da örneklemesiyle bu erdemi düşmanlarımızda bile gördüğümüzde saygımız artar.  Öyleyse dürüstlüğü dostluk için olmazsa olmaz bir erdem olarak belirlemek yerinde olacaktır. Böyle bir temelde kurulan dostluk da zarar görmez. Çünkü dürüst olan iki insan birbirinin ardından iş çevirmez, çıkarları kovalamaz, farklı konularda fikir ayrılıklarında düşman kesilmez. Gerçek dostluk bu şartlarla doğal şekilde ortaya çıkar ve insan ömrünün el verdiğince sürer.

Dostluk sıkıdır, birlikte olmak, birbirini desteklemektir elbet ancak burada sınır nereye konulmalıdır? Cicero birkaç örnek üzerinden konuya değinirken ölçüsüzlükleri serer. Ölçüsüzlükle birlikte utanç verici işler yapmak dostluğun temelinde yatan erdemlere yakışmaz. Dostluğun erdemli doğasını bozacak kötücül işler dostluğa yakışmaz. Bu nedenle kişi dostunu kötü yola giderken desteklememeli, olsa olsa durdurmalı ve bir dost olarak karşısında durmalıdır.

Gerçek dostlukta eli açıklık vardır. Kişi almaktan çok dostuna vermek eğilimdedir. İnsan dostu için iyi olanı istemeyi alışkanlık haline getirmelidir.  Kişi dostunun ruhsal durumunu iyi edecek şekilde davranıp konuşmalıdır.

Dostunu dikkatli seçen kişiler için dostlukta tehlike ve herhangi bir sakınca yoktur. Bu nedenle  “İnsan dostunu bir gün nefret edecekmiş gibi sevmelidir diyen kimsenin sözünden daha büyük bir düşman bulunamaz” sözü doğrudur. İnsan gerçekten dost olduğu kişiyle düşman olmaz. Düşman olunacak kişi ile de dost olunmaz. Erdemli ve iyi diye saydığımız bu insanlar bir araya gelip de düşmanlık etmezler. Eğer bir durum varsa orada gerçekten dostluk oluşmamıştır.

Cicero’ya göre dostluk zevklerin ve huyların ortaklığını bulduğumuz kişi ile kurulduğunda isabetli olur. Böylece parçalanması zorlaşır ve sürekliliği olur. Devamlılığın sağlanması için yine dosta karşı dikkatli olmalı, onu suçlamadan durumları etraflıca gözden geçirmeli, dostuna her durumda güvenmelidir. Ayrıca ona karşı yapmacık olmamalı, sıcak yaklaşmalıdır ki samimiyet bozulmasın, birlikte tuz tüketmenin anlamı olsun. Öyle ki o tuzu uzun süre tükettikçe Cicero’nun da örneklediği gibi şarap misali dostluğun değerinde bir artış olacaktır.

Cicero’ya göre dostluk ilişkisi içerisinde bir alışveriş olmalı. Bu alışveriş dostlar arası aktarımdır. Kişiler kimi konularda dostlarından daha üstün olabilirler. Bu durum karşıyı ezmeye ve sindirmeye yönelik değil, daha çok dosta bir bilgiyi ya da tecrübeyi aktarma üzerine kurulmalıdır.

Sevilecek insanlar dostluk kurmaya uygun olduklarından Cicero’nun öğüdünü dinleyip insan çabuk karar vermemeli. Herkes sevilmeye uygun değildir. Çabuk kararlar sevgiyi de dostluğu da temelsiz kılar ve ilişkiyi aynı hızda bozar. Dostu, dostun kendisi için sevmeli. Salt, çıkarsız olmalı bu arayış. Hayvanlar birbirlerini çıkarlar için destekler, topluluklar kurarlarmış, insanları hayvanlardan ayıran başkaca, insanı insan için sevmenin temele alındığı bir dostluk ilişkisi yaratılmalıdır.

İnsan, dostuna vermediği şeyi onda aramamalı diyor Cicero. Kişi kendisini iyi bir dostun özellikleri ile inşa etmeli ki karşısında da bir benzerini bulabilsin. İyi, erdemli sevecen bir dostun özelliklerini kendinde taşımadıktan sonra bu özelliklere sahip birini dost olarak bulamaz kişi. Nitekim bu noktada insan kendisine benzer değerde yüksekçe erdeme sahip olan kişileri bulabildiğinde onları elden kaçırmamak için çaba da gösterir. Cicero’nun deyişiyle insan dostluklarını yalnızca kurmaz, aynı zamanda korur da.

You may also like

Leave a Comment